Faydasız Bilgi Gönlümüzü Kör Etmeden…

Bir virüs ciğerlerimizi tehdit ettiğinde hayat durmuş, insanlar birbirinden kaçar hale gelmişti. Şimdi faydasız bilgi virüsü zihnimizi ve kalbimizi tehdit ediyor ama kimsenin umurunda değil. Hâlbuki olmalı… Ebedi hayatın kaybedilme riskinin yanında sınırlı bir ömrün kaybedilme riski nedir ki… Faydasız bilgi tıpkı bir virüs gibi yayılıyor. Kulak ve gözü kirletip kalbimize sirayet ediyor. Kesif bir buluta dönüşüyor, kalbimizin gözünü tehdit ediyor. Ebedî hayatımızın sigortası o bir çiğnem et nefes alamaz, işitemez, göremez, anlayamaz hale geliyor.

Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz faydasız bilgiden Allah’a sığınmıştı. Hız ve hazdan başka bir amacı olmayan bilgi salgını ebedi hayatımızı tehdit ediyor, bu bilgi salgınından Allah’a kaçmalıyız. Sağımızdan, solumuzdan, önümüzden, arkamızdan, altımızdan, üstümüzden, göremediğimiz yerlerden; kulağımıza, gözümüze ve gönlümüze dolan sesler ve görüntülerin bizi nasıl bir akıbete duçar kalacağından emin miyiz? Hâlbuki kesin bilgi sahibi olmadığımızın ardına düşmememiz gerekiyor. Çare, kulağımıza, gözümüze ve gönlümüze sahip olmaktan geçiyor.

Sanal dünyanın cazibesi ile selde yuvarlanıp gidiyoruz. Bize Kehf gibi, Hira gibi vahiyle aydınlanmış sekinet ve sükûnet mağaraları lâzım. Mağara; kulağı, gözü ve kalbi vahiyle besleyecek alternatif mekândır. Mağara, neden bu dünyada olduğumuzu Hak penceresinden izah eden dost mecrasıdır. Mağara, sâdıklar ve sâlihler atmosferidir. Mağara; sohbettir, hizmettir, aşktır, muhabbettir, derttir, Allah için gayrettir. Mağara dosttur, dostlardır, dostlarla buluşmadır; her buluşmada gönlü kıpır kıpır ettiren, sadra genişlik veren, sanal hiçbir mecranın vermeye muvaffak olamayacağı o feyiz esintileridir.

Mağara, kulağı, gözü ve gönlü korumamızın vesilesi her hayırlı iş ve oluştur. Mağara, vahyin mecrasıdır. Rabbimiz: Kur’an-ı Kerim’de: “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi yaptıklarından sorumludur.” (İsra, 36) buyuruyor. Ayetin mefhum-u muhalifinden kulak, göz ve gönlün hürriyetinin hakkında kesin bilgi sahibi olduğumuz şeyin peşine düşmek olduğu anlaşılıyor. Kulak, göz ve gönlün bilgi seli ile kurulan ablukadan kurtuluşu kesin bilginin peşine düşmekle olacaktır. Kesin bilgi vahiy ve vahyin en güzel yorumu, En Güzel İnsan Rasûlullah Efendimiz’in hayatıdır.

Kulağı, gözü ve gönlü kendisi ile koruyacağımız, Kur’an ve Sünnet ile aydınlanmış, sanal dünyanın nüfuz edemeyeceği kaliteli uzlet ve halvet ortamlarına ihtiyacımız var. Elinizdeki derginin 40 yıla yaklaşan serencamı bu ihtiyacın her ay farklı bir şekilde ifadesidir. ALTINOLUK, bilgi seli ile boğulan kentin ve kentlinin karşısına vahyin arı duru iklimini sunan alternatif bir mecradır. Öncelikle kulağa hitap eden, gönlü diriltecek sözleri seçen, böylece gözlerin aydınlığı olan dergimizin sekinet çağrısını gönlünüzde hissediniz. Dijital dünyanın ablukası altındaki kulağınız bu çağrı ile dolsun, gözünüz bu çağrı ile ışısın, gönlünüz bu çağrı ile dirilsin. Bu duygu ve düşüncelerle Kurban Bayramı’nızı tebrik eder, bayramın İslam âlemi ve insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ederiz. Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle