Ramazan Müflisi Olmamak İçin

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in Kur’an tilavetini dinleyen cinlerin dönüp kendi kavimlerine bu hadiseyi anlatmaları Cin Sûresi’nde ele alınır. Duydukları Kur’an’a hayran kalan cinler onu her hususta doğru yolu gösteren; itikatta, amelde, ahlâkta doğru olanı öğreten bir kitap olarak tarif ederler. Sonra kendilerinin de mümin ve kâfirleri olduğunu beyan sadedinde şu ifadeyi kullanırlar: “İçimizde Allah’a teslimiyet yolunu seçenler de var, doğru yolu terk eden zâlimler de… Kim teslimiyet yolunu seçip Allah’ın emirlerine boyun eğerse, işte onlar doğru yolu arayıp bulmuş olanlardır.” (Cin, 14)

Doğru yolu arayıp bulmak, Allah’a teslim olanın yapması gereken en mühim iştir. Elmalılı Hamdi Yazır Merhum’un ifadesi ile “rüşd ü savab-olgunluk ve doğruluk” yolu, akleden kalbin arayıp bulduğu (taharri) yoldur. Bu çerçevede bir şeyi arayıp bulmak mânâsındaki taharri kelimesinin Rasûlullah Efendimiz’in vahiy öncesi arayışının merkezi olan Hira ile akrabalığı ne kadar ilginçtir. Taharrisi olmayanın Hira’sı olmaz. Doğruyu, iyiyi ve güzeli taharri gayretinde olana Allah bir Hira verir. Bu kimisi için uzlettir, kimisi için sâlih ve sadıklarla maiyettir, kimisi için de Allah yolunda gayrettir.

Ramazan ayını geride bıraktık. Bu mübarek ay Rabbimize lâyık kul, O’nun Habîb-i Edîbine layık ümmet olma yolculuğumuzda kalplerimiz için bir Hira sekîneti ve sükûneti oldu. Ramazan’ı samimi bir niyet ve gayretle ifa edenler vüsatlerine göre nice fütuhatlar elde ettiler. Hem bedenî hem mâlî hem de tefekkürî ibadetlerle Allah Rasûlü’nün yüce ve övülmüş ahlâkından nasipleri kadar hisse aldılar. Rahmetin yağmur gibi yağdığı o selamet ikliminde teslimiyetle selim kalbin ufkuna yaklaştılar.

Şimdi Ramazan ile elde edilen güzelliklerin elden ve gönülden yitmemesi için bir seferberliğe ihtiyaç var. Ramazan müflisi olmamamız gerekiyor. Rüşd ü savab yolunda aldığımız mesafeyi muhafaza etmek için daha güzeli ve iyisine doğru hamle yapmamız şarttır. Böyle bir süreklilik ve devamlılık iç disiplini sağlamak ve özellikle de nefis ve şeytana karşı uyanık olmakla mümkündür. Bu sayımızda işte böyle bir hassasiyetle Ramazan’da elde ettiğimiz güzellikleri nasıl muhafaza edeceğimizi konu ediniyoruz. İstifadeye medar olması duamızdır.

*

Gelecek ayki sayımız, ALTINOLUK için rüşd yolculuğunda yeni bir menzil olacak. Ebadımızı genişletiyor, sayfa sayımızı artırıyor, kapak ve tasarımda rahat bir tarza geçiyoruz. Okumayı kolaylaştıran bir kâğıdı tercih ediyor ve fontlarımızı büyütüyoruz. Font büyüklüğü birçok okuyucumuzun uzun zamandır dile getirdiği bir talebiydi zaten. Yine, ilavemiz olarak verdiğimiz ŞEBNEM’i iç sayfalarımıza alıyoruz. 200 sayıyı aşkın yolculuğu ile nezahet ve iffetin bayraktarı olmuş bu güzel mecra bundan böyle 16 sayfalık kendisine has muhtevası ile dergimizin mutena bir köşesi olacak. Haziran’da başlayacak yeni abone dönemimizde 80 sayfalık yeni ALTINOLUK, ALTINÇOCUK ilavemiz ve kütüphanenize yakışır hediye kitabımızla sizinle yine beraber olmak isteriz. Heyecan verici bu yeni dönemin hayırlara vesile olmasını niyaz ediyor, gelecek sayımızda buluşmak temennisiyle hepinizi Rabbimize emanet ediyoruz.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle