İslâm'ın kendi insanını inşa problemi var. Öncelikle bunu tesbit ve kabul etmeliyiz. Bu problemin temelinde ise, bir, bilgilenme, iki, terbiye problemi yatıyor. Şimdi bu tesbitler üzerinde düşünelim: İslâm'ın nev'i şahsına münhasır bir insan inşa ...
Yaşlı kadın acıyan gözlerle "Ah evladım" dedi, sakallı gence: "Sizi kandırmışlar evladım. Sizin beyninizi yıkamışlar. Kanmayın yavrum bunlara" diye nasihat etmeye başladı. Sonra yanındaki yaşıtı arkadaşına döndü: "Ayakta duracak halim de kalmadı, bit...
Adına ister bilgi ve terbiye diyelim, isterse eğitim ve öğretim; insan kişiliğinin teşekkülünde öğrenip bilgi sahibi olmak kadar terbiye ve tezkiye ile eğitmenin çok büyük önemi vardır. Kuran'da peygamberlerin vazifelerini anlatan ayetlerde "kitabı ö...
"Allah'a çağıran, güzel işler yapan ve ?Ben Müslümanlardanım' diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?" (Fussılet Sûresi, 33)
Nasıl anlatsam bilmem ki... Nasıl anlatsam Mescid-i Nebi'deki ilk iftarı. Ve diğer iftarları... Küçücük çocuğundan tutunda, piri fani yaşlılara kadar davet eden Ensar torunları... Küçük, kara çocuklar! Siyah, nurlu çocuklar! Bir değil, iki değil, ü...
Dersiâmlar zincirinin son ve en büyük halkalarından biri olan Bekir Hâki Efendi, bundan yirmibeş sene önce 2 Mart 1975 pazar günü saat 02.00'de bu fâni hayata gözlerini yummuştu. 1299'da (1882) Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde doğan Bekir Hâki Efend...
Sami Efendi'de (k.s.) İstikamet - Keramet Hassaslığını Anarken!..
1. Anadolu insanı "bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur" der, atalarından kalma bir özdeyiş olarak. Bu bakımdan bir "Gül Ülkesi" varsa veya olacaksa, bu gül ülkesinin bahçevanı, ya da bahçevanları olmalıdır elbette. Kim, ya da kimler olacaktır, ya da kim...
Samimiyeti, saf ve temiz duyguları öldürdün. Gösteriş ve havâ atmak duyguları geliştirdin yirminci asır. Biz mütevâzî, mahcub, samîmî insanlardık. Zengin değildik, lâkin imanlı ve vicdanlıydık. Umut ve merhamet bizi hem geleceğe hem birbirimize bağl...
İnsanın nasıl ki bir bedeni bir de rûhu, bir maddî bir de mânevî yönü varsa, dînin de bir zâhiri bir bâtını, yani bir dış yüzü bir de iç yüzü vardır. İbâdetlere görünen şekillerinin ötesinde bir iç anlam vermenin, bâtınî bir yorum getirmenin eski bir...
