Şehir, medeniyet havzası olduğunu her adım başı yer alan medreseleri ve camileriyle ispatlıyordu. Her medresenin kapısından bir âlim, bir derviş çıkıp mehmanı (konak) karşılayacak gibi bir hava vardı. Medreselerin alışveriş mekânı görevini üstlenmesi insanı üzse de, içine girince ipek yolunda yolculuk yapıyormuş gibi bir rüzgâr estiriyordu.
Derviş, zamanı terbiye eden ve mekanla terbiye edilen kişidir. Mekanla terbiye ilimle gerçekleşirken; zamanı terbiye irfanla gerçekleşir. Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu Bazı coğrafyalar...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!


YORUMLAR
-
İlk yorumu yapan siz olun!