En yüksek saadet vesilesi her şeyin evvelinde, âhirinde, zâhirinde ve bâtınında varlığı idrak edilen ve belki görür gibi olunan Hak’la beraberlik şuurudur. Böylesi kimselerde hüzün ve korkuya yer yoktur. Onlar çoklukta birliği, vahdette kesreti (çokluğu) görürler. Bu kıvam ise iman, İslam ve ihsan mertebelerinde derinleşebilen ve kemali sağlayabilen bahtiyarlarda görülür.
Vahiy, sünnet, ilim, ictihad, istişare, ilham ve tecrübe birikiminden süzülüp gelen “terbiye ve tezkiye” tarihimizde nice esaslar, metotlar, ameller, davranışlar ve edepler ortaya çıkmıştır....
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR