Dosdoğru Yolun Rehberleri: Büyük Veliler

Biz evvela bir insana inandık. O’nunla Rabbimizi tanıdık. O’nun öğrettiği Kur’an’a iman ettik. Kendisini her şeyden daha çok sevmemiz gerektiğini yine O’ndan öğrendik. O’nu çok sevdik. Sözünü hadis diye ezberledik, hayat tarzını sünnet diye örnek aldık. Ne getirdiyse aldık, neyi emrettiyse yapmaya gayret ettik ve neden sakındırdıysa ondan uzak kalmaya çalıştık. Biz bir insanın, tarihin bir döneminde, bir mekânda, bir insan topluluğu içerisinde yaşayan bir faninin Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ettik.

Biz bir insanın getirdiği dine iman ettik. O din güzel örneklik üzerine kurulmuştur. Güzel örnek, dini getirendir. O örnek dikkate alınmadan din yaşanmaz. Din, güzel örneklerle kaimdir. Güzel yaşamak, En Güzel İnsan gibi yaşamaktır. En Güzel İnsan’ın yaşadığı güzel hayatın adı sünnet, ortaya koyduğu ahlâk ise nebevî ahlâktır. O ahlâk insanlığın da muhtaç olduğu güzel ahlâkın zirvesidir. Dine iman etmek, nebevî ahlâk ile ahlâklanmaktır.

Nebevî ahlâk, Kur’an’ın fiili tefsiridir. En Güzel İnsan’ın yaşadığı hayat sünnet olmuş ve kendisine uyuldukça güzelleştiren bir rahmet, bereket ve şifa kaynağına dönüşmüştür. Sünneti bir hayat tarzı olarak benimseyen herkes aynı güzelliğin şâhidi ve müşâhidi olmaya namzettir. Hak dostları büyük veliler tam da böyle bir yücelişin temsilcisi bahtiyarlardır. Onlar nebevî ahlâkın mümessilleri olarak sünnetin muhteşem bir diriltici iksir olduğunun en güzel ve güncel örnekleridir.

Büyük veliler, dosdoğru yoldaki rehberlerdir. Onların kat ettiği mesafe ile büründükleri hal, kendileri ile yolculuk yapabilmek için güven telkin eder. Attıkları her adımla içlerinde mesafe almış bu insan güzellerini sevmek aslında Allah’ı ve Habîb-i Edîbi’ni sevmektir. Onlar, bakıldıklarında Allah’ı hatırlatan, bakışları ibret, sözleri hikmet, sükûtları tefekkür olan Allah adamlarıdır. Yüzlerindeki daimi hüzün ve mehabet nimet verilenlerin yolunun güzelliğini, çok zaman zorluğunu ve en önemlisi de yolda lâzım olan azim, istikamet ve kararlılığı aksettirir.

İnsanlık olarak nebevî ahlâka en muhtaç olduğumuz dönemleri yaşıyoruz. Kapağımız bu ihtiyacı gidereceğimiz adresi işaret ediyor. O adres büyük veliler yoludur. Nebevî ahlâkın günümüzdeki temsilcileri büyük velilerin yolundan istifade etmek isteyen, Abdülkâdir-i Geylâni kuddise sirruh’tan mülhem, onların dediği gibi tevbe etmeli, sohbetlerinde bulunmalı, sözlerine hüsn ü zan etmeli ve dedikleriyle amel etmelidir. Böyle olduğu takdirde nebevî ahlâktan istifade yolu açılacak, diğer türlü insanın insanın kurdu olduğu çağdaş dünyanın karanlığı ruhları boğmaya devam edecek.

Üç ayların bereketli iklimindeyiz. Bu ay Miraç Kandili ile beşeri idraklerin ötesindeki bir yücelişi tekrar tefekkür edeceğiz, mübarek olsun. Akabinde Şaban ayı başlayacak. Rabbimizden Recep ve Şaban’ı hakkımızda hayırlı kılıp Ramazan’a eriştirmesini niyaz ederiz. Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidiyle hepinizi Allah’a emanet ediyoruz efendim.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle