Hüsn-i hat levhalarından sıkça gördüğümüz “Hiç”, hiç de hak ettiği değeri görememektedir. Zannedersin sadece duvar süsü olarak yazılmış. Oysa benlikten sıyrılıp hiçliğe varılmadan mânevî tekâmülden söz edilemez! Başlar Allâh’ın huzurunda tevâzu ile eğilip alınlar huzurla secdeye gitmeden, sadece dilde var olan “benim kalbim temiz”lerle kurtulmak zordur.
Günümüzde “benlik” denilince kafalar hep karışık. Benliği iki şekilde anlayabiliriz. Birincisi “kişinin şahsiyeti”, ikincisi ise “kişinin nefsinin esiri olması”dır. Burada ele alacağımız me...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!


YORUMLAR
-
İlk yorumu yapan siz olun!