Kadîm kültürümüzde iç çamaşırını kurutmak için ipe bile asmayan anlayış, yerini sokaklarda utanmadan bedenini teşhir eden hafifliğe bırakmıştır. Zira, insanın ar damarı yırtıldığı zaman, yüzü kızarmaz, günahı rahatça işler, hatta onu burnunun ucuna konan bir sinek gibi hafif görür. Günahlar işlene işlene kalp kararır, beğenilme ve teşhir etme arzusu zevk hâline gelir. Bunun en büyük faturası gelecek nesillere çıkar.
Sözlükte “helâl olmayan, yasaklanan şey” mânâsındaki “mahrem” kelimesi, fıkıh terimi olarak, “kendileriyle evlenilmesi dînen yasaklanmış bulunan belli derecelerdeki akrabayı” ifade eder. Far...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!


YORUMLAR
-
İlk yorumu yapan siz olun!