Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın 7 Ekim 2023 ’ten bu yana gerek Gazze’de gerekse Mısır’a göç etmek zorunda kalan Gazzeli ailelere yaptığı yardım faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Vakıf olarak Kudüs-Filistin ve Gazze hattına yardımlarımız çok uzun yıllardır devam ediyor. Yaptığımız ziyaretlerde belli başlı güvenilir dernekler ile protokoller yapmıştık. Bu protokoller vesilesi ile 7 Ekim öncesinde bu bölgelerde birçok farklı proje hayata geçirildi. Ancak 7 Ekim sonrası durumlar tamamen değişti, gönderilen yardımlar kısıtlandı. Ulaşılabilen birçok gıda maddesi, tıbbi malzeme ulaşılamaz hale geldi.
Gazze’ye yapılan yardımlar 3 farklı şekilde yapılabiliyor; birincisi direk Gazze’ye şirketler ve dernekler aracılığı ile gönderilen yardımlar, ikincisi Ürdün üzerinden gönderilen yardım TIR’ları ve üçüncüsü ise Mısır-Refah (Kerem Ebu Salim) kapısı üzerinden gönderilen yardım TIR’ları. Bizler bu üç yolu da kullanmaya çalışıyoruz, gerek Ürdün Devleti’nin havadan ve karadan yaptığı yardımlarda malzeme temini, gerekse Mısır’da devlet ve BM aracılığı ile giren yardım TIR’larına malzeme temini konusunda resmi otoriteler vesilesi ile Gazze’ye yardımlarımızı ulaştırıyoruz.
Ayrıca Gazze içerisinde şehit ailelerine ve kamplarda yaşayan ailelere nakit dağıtımı, Gazze’deki hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarına nakdi yardım, hastanelerin tıbbi malzeme ihtiyacı, günlük olarak, su, ekmek, sebze ve yemek dağıtımı gibi çalışmalarımız da kesintisiz bir şekilde devam ediyor.
Geçen sene kapıların açık olduğu tarihlerde düzenli yardım malzemesi gönderimi sağlanabiliyordu şu an ise bu izin sadece tek resmi otoriteye bağlandığı için sıra alıp beklemek zorunda kalıyoruz. Tabi yukarıda zikrettiğimiz yardımlar Mısır koordinatörlüğümüz vesilesi ile takip edilip yerine ulaştığı tespit edilmektedir. Biz buradan bir yardım gönderdiğimiz zaman Gazze içerisinde bulunan yerel vakıf gönüllülerimiz aracılığıyla gönderilen yardımları teslim alana kadar sıkı bir şekilde takip süreci devam ediyor.
Mısır’da yapılan yardımlar konusuna gelirsek 7 Ekim’den bu yana Mısır’a göç etmek zorunda kalan Filistinlilerin sayısı 200.000’i geçmiş bulunmaktadır. Mısır’a giriş yapan bu rakamın büyük bir kısmı yaralı ve hastalardan oluşmaktadır. Yapılan çalışmaları şöyle özetleyebiliriz;
- Mısır’da hazırladığımız fukara sisteminde Mısır’da yaşayan 2.650 Gazzeli aile bulunmaktadır, bu ailelerin tahkikatı sahada çalışan gözlemciler sayesinde yapılmaktadır. Yapılan tahkikat sonucunda her hafta yüzlerce aileye nakit yardımda bulunulmaktadır.
- Mısır Sağlık Bakanlığı’nın ateşkes sürecinde aldığı hasta ve yaralılardan 558 kişinin tedavisi tamamlanmış ancak Gazze’de savaşın devam etmesi sebebiyle bu hastalar evlerine dönemeyip bu hastanelerden çıkamamışlardır. 558 hasta ve refakatçiler ile birlikte yaklaşık 2.000 Gazzeli maddi durumları yetersiz olduğu için tedavisi bitmesine rağmen hastane odalarından çıkamamıştır. Bizler de bu kardeşlerimize ev kiralayıp, eşyalarını temin edip evlere hastaları ve refakatçileri yerleştiriyoruz. Evler Kahire merkezine 30 dakika mesafede apartmanlar şeklinde bir bölgede bulunmaktadır. An itibariyle 80 daire kiralanmış ve eşyaları temin edilmiştir, önümüzdeki aylarda kiralanan evlerin sayısının 350’yi bulması planlanmaktadır.
- Sağlık yardımları kapsamında ise tedavisi yarıda kalmış, kanser hastaları, ampüte olmuş hastalar ve 2. / 3. Derece yanıkları bulunan hastalar gibi ekiplerimizce tespit edilen tedaviye muhtaç ve hiçbir şekilde maddi gücü olmayan Gazzeli kardeşlerimizin tedavilerini ve ameliyatlarını yaptırıyoruz.
- 7 Ekim öncesinde Mısır’da eğitimlerine devam eden Gazzeli üniversite öğrencileri savaş sebebiyle Gazze’deki ailelerinden destek alamadıkları için Mısır’daki üniversitelere borçlarını ödeyememiştir. Mısır’da bulunan Filistin Büyükelçisinin verdiği rakama göre Mısır’da eğitimine devam eden ve savaş sebebiyle ailesini kaybeden öğrencilerin Mısır’daki üniversitelere olan toplam borcu 50 milyon doları geçmiş durumdadır. Bizler de bu öğrenciler arasından en muhtaç olanları seçip üniversitelere olan borçlarını ödemeye devam etmekteyiz.
- Mısır’daki koordinatörlüğümüz üzerinden yetim ailelerine düzenli olarak yardım yapmaktayız ve bu aileleri lunapark, restoran gibi rahatlayabilecekleri yerlerde bir araya getirip bir nebzede olsa savaş havasından çıkmalarını sağlıyoruz, bu yapılan buluşmalar vesilesi ile ailelere nakdi yardımları ulaştırıyoruz.
Gazze’ye dair sahadaki gözlemlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz? Basında görülmeyen/hissedilmeyen hususları anlatabilir misiniz?
Geçtiğimiz ay Gazze’de bulunan Sağlık Bakanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik, bu görüşmede Sn. Bakanın söylediği cümleler bizi derinden etkiledi;
- Gazze’de sağlık bakanlığının kaydını tuttuğu ve isimlerini bildiği resmi şehit sayısı 55.000’in üzerinde lakin bir de kaydı tutulamayan şehitler var bunların ise sayısı 10.000 civarındadır. Çünkü bir bina vurulduğu zaman enkazını kaldırabilecek iş makinaları olmadığı için enkazların altında binlerce insan kaldı ve çıkarılamamıştır.
- 7 Ekim’den bu yana yetim kalan çocuk sayısı 45.000’i geçmiştir.
- Aile bazında bakılırsa 7 Ekim’den bu yana 6.000 aile tamamen yok olmuştur. Konuşmanın sonunda ise ifade edilen şuydu; şu an Gazze’de bir ölüm üçgeni var, ya bombardımandan şehit olursunuz, ya hasta olur şehit olursunuz ya da açlıktan şehit olursunuz. Gazze’de yaşayan 7’den 70’e kim varsa bu tehlike ile karşı karşıyadır.
Bu süreçte süresince sizi en çok etkileyen, umut veren veya zorlayan bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Bu süreçte Gazze’ye girmek bilindiği üzere imkânsıza yakındır, bu sebeple bizler Mısır’da yaşayan Gazzeli kardeşlerimizle devamlı beraberiz. Yaptığımız yardımlar esnasında ve ziyaretlerimiz esnasında her ailenin hikayesini ayrı ayrı dinleme imkânı buluyoruz. Her evin ayrı bir hikayesi var, her evde en az bir kişi şehit olmuş durumda. Burada özellikle bir hikâyeye odaklanmak değil de genel tabloya bakıp ibret almanın daha doğru olacağına inanıyorum. Genel tabloda gördüğümüz birkaç şeyi zikredecek olursak;
Ziyaret ettiğimiz ve yardım ettiğimiz ailelere iletişim numarası bırakıyoruz ki bir ihtiyaçları olduğu zaman bizleri arasınlar ve tekrar onlara yardım ulaştırabilelim diye ama bugüne kadar onlarca ailede numaramız olmasına ve bu ailelerin gerçekten maddi olarak hiçbir yerden yardım almamasına rağmen bizleri ikinci defa arayan olmuyor. Bizler ayda bir bu aileleri tekrar ziyaretimizde evlerinde hiçbir şey kalmadığını ve dolaplarının bomboş olduğunu görüyoruz. Onlara neden bizimle iletişime geçmediniz diye sorduğumuzda ise utandıklarını ifade ediyorlar. Gazze ehlinde Bakara Suresi 273. Ayeti bizzat hissediyoruz: “Sen onları simalarından tanırsın, onlar iffetlerinden dolayı isteyemezler.”
Son dönemde Gazze’deki insani durum hakkında bilgi verebilir misiniz?
Gazze’de insanlar insani olmayan şartlar altında hayatını sürdürüyor, haberleri takip ettiğimizde her gün şehit olanların sayısı 100’ün altına inmemektedir. Ayrıca son 1 aydır şehit olanların yüzde 35’i açlıktan hayatlarını kaybetmiştir. Gazzeli kardeşlerimiz işgalci siyonistler tarafından kuşatma altına alınmış durumdadır, şu an 2 milyon Gazzeli kardeşimiz araba ile 40 dakikalık bir mesafenin içinde sıkıştırılmış halde yaşıyor. Son yapılan ateşkes öncesinde gönderdiğimiz yardımlar Gazze içerisinde bulunan depolara ulaşıyordu ama işgalci siyonistler, Gazze içerisinde düzen istemediği için TIR’lar Gazze sınırına girer girmez kamplarda yaşayan aileler tarafından teslim alınıyor, dolayısıyla her gün binlerce insan sınır kapısının hemen ardında girecek 1 TIR yardım malzemesini merakla ve ümitle bekliyor. Bu durumu fırsat bilen işgalci siyonist askerleri keskin nişancıları ile yardım almaya çalışan insanları hedef alıyor. Son 2 haftadır sınır kapısında her gün en az 40 kişi şehit oluyor ve en kötüsü de insanlar şehit olacağını bile bile bu yardımları almaya gidiyor.
Sağlık alanında ise şu an Gazze’de acil ameliyata girmesi gereken 45.000 civarında hasta bulunmakta ve bu hastaların en az 3 ayrı ameliyat olması gerekmektedir. Bu da yaklaşık 135.000 ayrı ameliyat demek oluyor, lakin tıbbi yardımın girmemesinden sebeple 45.000 hastanın büyük bir kısmı gün geçtikçe yetersiz tedaviden dolayı hayatını kaybediyor.
İnsani durumdan bahsederken eğitim alanında bulunan eksikliklerden hiç bahsetmiyoruz. Şu an Gazze’de ve Mısır’da bulunan yüzbinlerce genç 2 senedir eğitimden mahrum kalmaktadır yani savaş Gazzeli gençlerin 2 senesini çalmıştır. Belirttiğimiz gibi binlerce üniversite öğrencisi de ailesini kaybettiği için eğitimini tamamlayamamıştır.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek; ne mesaj vermek istersiniz? Bu konuda ferdi olarak ne yapabiliriz?
Gerek Gazze’de gerekse Mısır’da yaptığımız yardım çalışmalar Gazzeli Müslümanlar için büyük bir önem arz ediyor. Gazze’de günlük olarak devam ettiğimiz yardımlarımız var, Mısır’da devamlı olarak ziyaret edip maddi destek sağladığımız binlerce şehit ailesi var. Her gün Gazze ve Mısır’da yaptığımız yardımlar sonrasında yüzlerce mesaj alıyoruz; Gazze’deki kardeşlerimiz ‘Bu yardımlara devam edin ne olur bizi sizsiz bırakmayın’ diyorlar. Mısır’daki şehit aileleri ‘Allah’tan başka kimsemiz kalmadı deyip evimizde yiyeceksiz, giyeceksiz bir şekilde beklerken sizler bize yardım ettiniz, ne olur bize olan yardımlarınızı devamlı hale getirin’ diyorlar.
Toparlamak gerekirse şu an Ümmet olarak, mevcut imkânlar ve şartlar dâhilinde Gazze’ye fiili olarak yeterli yardım yapamıyoruz. Hali hazırda gerçekleştirilebilen Gazze yardımlarının belki de yarısından fazlası Türk STK’lar tarafından yapılıyor olsa da 2 milyon insanın %20’sini bile karşılayabildiğini söylemek zor. Lakin hem Gazze içerisindeki yardımlar konusunda tüm şartları zorlamak hem de Mısır’da zor şartlarda hayat mücadelesi veren hasta, dul, yetim, özürlü, işsiz, talebe ve yardıma muhtaç Gazzeli kardeşimizin ihtiyaçlarını karşılamak durumundayız.
Elhamdülillah Hüdayi Vakfımız gibi köklü ve kurumsal çalışan STKlarımız vesilesiyle sistematik ve düzenli bir şeklilde bu kardeşlerimizin yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz. Kıymetli gönüldaşlarımıza bilvesile teşekkür ediyor, özellikle bu konuda daha çok desteklerini beklediğimizi ifade etmek istiyoruz.
YORUMLAR
-
İlk yorumu yapan siz olun!