İlgi Yukarıdan Aşağıya Akar

Bir koşu bandını gösteren çocuk iki elini açarak herkesi tebessüm ettiren bir yorum yaptı: “Yürüyorsunuz, koşuyorsunuz ama bir yere gitmiyorsunuz, ben bunu anlamıyorum.” Biz de bildikçe, öğrendikçe bir yere erişmek şöyle dursun dibe çöker olduk. Her şeye erişmek, her şeyi bilmek bizi maalesef daha çok insan yapmıyor. Daha çok bilgi tam tersine bizi insan olma manasından uzaklaştırıyor. Ne eksik acaba?

Eksik olan, bilginin kalpten kopmasıdır. Bilgi sadece zihinle irtibat kurduğunda katilin elindeki bıçaktan farkı kalmıyor. Ona kalpten çıkan bir ilginin eşlik etmesi lazım. İnsan bilgi ile büyümüyor, insan ilgi ile büyüyor. İlgi; çırağı usta, öğrenciyi öğretmen yapan örtük bilginin aktarılmasını sağlıyor. İnsanı gerçek manada büyüten ve kemale erdiren bilgi, ilgi ile anlam kazanıyor.

İslami ilim geleneğinin omurgası olan silsile bir ilgi hiyerarşisidir. Bilgiye talip olunur ama ilişki bilgi sahibinin ilgisi ile başlar. İlgi ise yukarıdan aşağı akar. İlgi hiyerarşisinin en üstünde Kur’an’ı ve beyanı öğreten Rabbimiz vardır. O bize olan sonsuz ilgisini, yoktan var ederek, hilafet sorumluluğu vererek, fıtratımıza imanı yerleştirerek ve hür irade bahşederek göstermiştir. Bu ilahi lütuf, bir sözleşme (misak) ile ebedileştirilmiş, kitaplar ve peygamberlerle somutlaştırılmıştır.

Rabbimizin sonsuz ilgisi, varlığımızın ilk sebebi ve nihai anlamıdır. Bütün erdirici ilgiler O’nun bize ilgisinden neşet eder. Modern çağ hikmeti kaybetti, o yüzden bilgiyi ilginin kaynağına bağlamadan yaptığı her aktarım onu erdirmiyor, tam tersi azgınlaştırıyor. Öğretiyor ama geliştirmiyor, bildiriyor ama fayda vermiyor. Çare, bilgiyi ilginin kaynağı ile buluşturmaktan geçiyor. Neyi niye bilmemiz gerektiğine dair alakayı kurabildiğimiz andan itibaren bilgi işe yarayacak, erdirecek.

Rabbimizin bize ilgisinin tezahürleri sonsuzdur. Rehberimiz Kur’an-ı Kerim, örneğimiz Peygamberimiz, akleden kalbimiz ve zerreden küreye ayet ayet ışıldayan şu muhteşem kâinat… Hepsi bize gösterilen eşsiz ilginin eseridir. Rabbimiz bu ilginin şükrüne muvaffak kılsın. Bu, kendi çapımızda bir ilgi ağı örmekle olur. Öğrenirken ve öğretirken, yalnızca bilginin sağlıklı naklini değil, ilginin tezahürünü ve şartlarını da aramalıyız. Bilgi, ilginin kanatları olmadan uçamaz; insanı büyüten, bilgiyi anlamlı kılan kalpten çıkan sıcak ilgidir.

Kapakta verdiğimiz “Bilgi yetmez, ilgi ilgi büyür insan” ifadesi sadece pedagojik bir gerçekliğe değil, deruni bir hakikate işaret ediyor. Hakiki öğrenme ve büyüme, nihayetinde, ilginin kaynağına olan bağlılıkla ve O’ndan aldığımızı çevremize sunmakla mümkündür. Bu sayımız, bilgi anaforu içerisinde ilgisiz kalan insana unutulmaya yüz tutmuş hikmeti yeniden hatırlama çağrısı yapıyor, istifadeye medar olması niyazımızdır.

Geçtiğimiz ay dergimizin dostları buluştular ve hasret giderdiler. Yeni abone olacak okuyucularımıza hediye edeceğimiz Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocamızın “Kıssaların Diliyle Müslümanın Gönül Ufku” isimli eserin ilk baskıları yerlerine ulaşmaya başladı. Bilgi ve ilginin muhteşem bir terkibi bu kıymetli eserin bize yeni dönemde yeni dostlar katacağına, eskimeyen dostlarla da yeniden buluşmaya vesile olacağına yürekten inanıyoruz. Bir sonraki sayıda buluşmak ümidiyle sizi dergimizle baş başa bırakıyoruz, Allah’a emanet olunuz efendim.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle