Bu Yol Büyük Veliler Yoludur
Bizim yolumuz büyük velîler yoludur. Alelâde, düzmece yapılmış bir yol değildir.
Bizim yolumuz büyük velîler yoludur. Alelâde, düzmece yapılmış bir yol değildir.
Dünya serî-üz zevâl (çabuk geçen)dir. Her gelen muayyen bir müddet yaşar. Bazısı genç, bazısı yaşlanmış bir şekilde ahirete intikâl eder. Ne mutlu bu imtihanı verebilenlere... Cenâb-ı Hak bizi kendine kul yaptı. Habîb-i Edîbine ümmet yaptı. Bunlar b
Şüphesiz kelâma tâzim, Allah Teâlâ’ya tazimdir. Kişi mütekellimin yani Cenâb-ı Hakk’ın sıfat, ef’al ve celâlini düşünmeden azametini, yüceliğini anlayamaz..
1. Yeni ders almakla şereflenen mürid kendisinin büyük ve ulvî bir vazife aldığını; ihlâs, sebat, gayreti sayesinde istikbâlde büyük velîler derecesine çıkabileceğini katî olarak bilmelidir...
On iki kişilik bir grup halinde Rasûlullah’a gelmiştik. Arkadaşlarım bana: – Develerimizi kim otlatacak? Birisi develerimize baksın ki, biz de Rasûlullah ile konuşalım. Ondan bazı şeyler öğrenelim. Rasûlullah’ın yanından ayrıldığımız zaman, onun yan
Var olan her şeyi Allah Teâlâ yaratmıştır. Hepsinde şaşılacak haller, bilinmeyen özellikler ve intizam vardır. Göklerin ve yerlerin zerrelerinden hiç bir zerre yoktur ki, kendini yaratanı tesbih etmesin, takdis etmesin: “İşte sonsuz kudret, işte sons
Tebük seferinden dönüşlerinde, sefere iştirak eden mücahidîn-i kiram hazarâtı gayet yorgun, bîtab, mecalsiz idiler. Her ne kadar düşmanla karşılaşılmadı ise de, yolun uzunluğu, yazın şiddetli sıcağı, suyun ve erzakların kifayetsizliği onları, haylice
Abdülkâdir Geylâni kuddise sirruh buyurur: – Ubûdiyeti tahakkuk eden ve marifete eren kişi, Allah’tan zâtını kendisine göstermesini yahut göstermemesini veyahut kendisine bir şey vermesini veya vermemesini istemez. Ârif, Allah’tan böyle taleplerde b
-Efendim, biz zâtıâlinize gelsek ve “bir aylık ömrümüz kaldığını öğrendik, bize nasıl bir hayat yaşamamızı tavsiye ederdiniz?” diye sorsak ne buyururdunuz acaba?
Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri insanı en güzel takvim üzere yaratmış, onun için insana âlem-i asgar denilmiş.