Ömürlük Bir Ramazan ve Ebedî Bayram
Biz âciz kullarını; “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennem azâbından kurtuluş”1 vesîlesi olan Ramazân-ı Şerîf ile tekrar müşerref kılan Cenâb-ı Hakk’a, sonsuz hamd ü senâlar olsun.
Biz âciz kullarını; “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennem azâbından kurtuluş”1 vesîlesi olan Ramazân-ı Şerîf ile tekrar müşerref kılan Cenâb-ı Hakk’a, sonsuz hamd ü senâlar olsun.
Altınoluk: Bir Ramazân-ı Şerîf’e daha yaklaşmanın hamd ve şükrü içindeyiz Efendim. Sizleri ve kıymetli okuyucularımızı şimdiden tebrik ediyor, hepimiz ve bütün müslümanlar için istifadeler ve bereketler niyaz ediyoruz. Bilvesîle, mübarek Ramazan ayın
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Karga ile bülbülü bir kafese koysalar, Birbiri sohbetinden dâim melûl değil mi? Öyle ki karga diler bülbülden ayrılmayı, Bülbülün de gönlünde maksûdu şol değil mi?
Yunus Emre Hazretleri buyurur: İşitin ey ulular, âhir-zamân olusar, Sağ müselman seyrektir, ol da gümân olusar… Acep mahlûk erişti, göz yumuban dürişti Helâl-haram karıştı, assı ziyân olusar…
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Derviş gönülsüz gerektir; Söğene dilsiz gerektir, Döğene elsiz gerektir, Halka beraber gerekmez...
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise, Yarın anda karşı gele, Hak şerâbın içmiş gibi. Bir miskini gördün ise, bir eskice verdin ise, Yarın anda sana gele, Hak libâsın biçmiş gibi.
Yunus Emre Hazretleri buyurur: Ol âlem fahri Muhammed, nebîler serveridir; Ver salevât aşk ile, ol günahlar eritir…
Yunus Emre Hazretleri, takrîben 1240-1320 yılları arasında yaşamış bir Anadolu dervişi, bir gönül sultânıdır. Yaşadığı yıllar; Anadolu’nun Moğol istilâlarıyla sarsıldığı, siyâsî otoritenin zayıflayıp Selçuklunun dağıldığı, beylikler arasında çetin mü
Abdülkâdir Geylânî Hazretleri buyurur: “Ey oğul! Gâfil kişilerle arkadaşlık etmen, sâlih kişiler hakkında seni sû-i zanna düşürür. Hep gaflete dalan kimselerle beraber oldukça, hayırlı ve sâlih kişiler seni de kötü biri olarak görürler. Ayrıca sen d
Ramazan bayramı; oruçla, riyâzatla, takvâ ile geçirilen bir ayın ardından lûtfedilen sevinç günleriydi. Kurban bayramı da Allah için yapılan fedakârlıkların bir şehâdetnâmesidir. Fedakârlığın, mâşerî vicdanda yaşanmasıdır.