SUNUŞ

Sunuş

Merhamet, Rahman ve Rahim olan Rabbimizin her şeyi kuşatan en fârik vasfıdır. O’nun merhameti, bütün merhametlerin kaynağıdır. Kimse kimseye O lütfetmeden merhamet edemez. Merhamet bu anlamda bir ihsandır. İhsana layık olmak, yaratılanları Yaratan’da


Sunuş

Tevhid, bütün sebepleri tek bir sebebe bağlayabilme iradesidir. Bu iradenin fertteki teza-hürü iman, toplumdaki tezahürü ise mizandır.


Sunuş

İslam, selâmet ve sulh nizamıdır. Nizamın tesisi adaletledir. Adalet ise her hususta doğruluğu, düzeni ve dengeyi temin etmeyi gerektirir. Bunun en müşkül tarafını hissiyat oluşturur. Özellikle sevgi ve nefret dengesini kurmak kolay değildir.


Sunuş

Rabbimiz kâinattaki her canlıya rızkını takdir etmiştir. İnsan takdir edilen rızkını aramak ve bunun için çalışmakla mükelleftir. İsyan ve masiyet rızkı daraltırken, istiğfar ve sıla-ı rahim rızkı genişletir...


Sunuş

Hoşnutluk ve memnun olma hali diye tarif edilen rıza, insanın temel yaşama gayesidir. En ulvî hissiyata sahip olanından en sefihine kadar her insan rızaya erişmek için gayret eder. Bu mânâda hayat rıza kavramı etrafında şekillenmiştir, diyebiliriz. R


Sunuş

Allah Rasûlü, cehaletin koyu karanlıklarında boğulmak üzere olan bir coğrafyaya “Lâilâhe illallah” cümlesi ile geldi. Bu cümleyi ilk duyan bir bedevi “demek dünyayı karşılarına alacaklar” demişti. O cümle ile yola çıkan hakikaten dünyayı karşısına al


Sunuş

Medain şehrinde su baskını meydana gelmişti. İnsanlar telaş ve panik içerisinde, canlarını ve mallarını kurtarmak için oraya buraya koştururlarken şehrin valisi Selman-ı Fârisi radıyallâhu anh birkaç parçadan müteşekkil eşyasını doldurduğu torbasını


Sunuş

İşittiği sözleri hafızasında tutamadığını söyleyen bir sahabesine Rasûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem “sağ elinden yardım al” tavsiyesinde bulunmuşlardı..


Sunuş

İşittiği sözleri hafızasında tutamadığını söyleyen bir sahabesine Rasûlullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem “sağ elinden yardım al” tavsiyesinde bulunmuşlardı. Yazmak bir anlamda hafızanın sınırlarını genişletmekti. Modern zamanlarda ortaya çı


Sunuş

Biz iki tür rızkımız olduğuna inanırız. Maddi rızkımız, bedenimizin; manevi rızkımız, gönlümüzün gıdasıdır. İnsanlar genellikle maddi rızık konusunda oldukça hassastırlar. Neyi, nasıl ve ne zaman yemeleri, içmeleri gerektiğini önemserler. Doğrusu kon