Muhabbetle O’nun Yolunda Olmak

Muhammedî muhabbetle, O’nun yolunda olmak; toprağa atılan sevgi tohumlarının Halîl’den Habîb’e geçmesi, Sıddîk olup filizlenerek yeşermesidir. Ve bu temsil, Kādir-i Mutlak’ın “el-Vedûd” isminin tecellîsiyle birleşince; insanlar arasında muhabbet, kardeşlik, birlik ve beraberliğe dönüşür. Fedakârlıkla sulanır, çileyle olgunlaşır; kulluk ve hizmetle meyve verir.

Biz Muhammedî muhabbete sevdalıyız. Çünkü O; hayatı huzurla yaşamanın umdelerini önümüze sunmuştur. Bütün bir insanlık aslında, Peygamber -aleyhissalâtü vesselâm-’a çok şey borçludur. O -aleyhissalâtü vesselâm- Rahmânî nurlarla gönlümüzü aydınlatmış, kendi iç âleminin güzelliklerini bize pratik yaşantısıyla aksettirmiştir. O, “bir” olan Allah Teâlâ’ya îmânı, yani tevhid hakikatine bağlı bir hayat nizamını hâl ve davranışlarıyla bize aşılamıştır.

Son Nebî Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bin bir meşakkat çekerek, bütün insanlığa takdim ettiği yüce hakikatlerle; yeryüzünde var olan şirk, işkence ve zulüm düzeni sarsıldı. İlâhî hakikatlerin hüküm sürdüğü yer ve zamanlarda haksız yere öldürmeler, gasp, tecâvüz ve her çeşit hak ihlâlleri sona erdi. Topluma barış ve adâlet, huzur ve sükûn hâkim oldu. Sapıtan, azgınlaşan, haddi aşan nice insanlar; İslâm’ın müstakîm yolunda dizginlendi, fert ve toplum gerçek saadete kavuştu. Zulümler adâlete dönüştü. O’nun getirdikleri, hem gönülleri hem mekânları hoşnut etti; huzur geldi, barış geldi, insanlar arası engin bir muhabbet tesis edildi.

Muhammedî muhabbet, yürekleri dirilten, coşkun bir sevinç ifadesidir. Bu muhabbet aslında, bir bahar dirilişi ve ebedî saadet muştusudur.

Muhammedî muhabbetle, O’nun yolunda olmak; geçmiş ve gelecek, ezel ve ebed arasında devam eden bir “nur yolu”dur. O yol; yürüyenlerini nihayetinde ilâhî vuslata erdirecek, sonsuzluk ufuklarına yelken açtıracak bir aşk ummanıdır.

Muhammedî muhabbetle, O’nun yolunda olmak; çöllerin serabını hakikate çevirircesine Kevser şelâlesinden nasiplendirir. O’nun nur şûlesinden hisse alarak, yalınayak kızgın kum çöllerinde yürüseniz ne yazar! Acı, elem, ıztırap hepsi aşk olur; nice meşakkatler o yolda meşk olur ve dahî en büyük âhiret sermayesine dönüşür. Yavuz Sultan Selim, koca Sina Çölü’nü bu aşkla geçmedi mi? Aşk; engelleri aşmada, mahbûba ulaşmada ne büyük, ne bitmek tükenmek bilmez bir sermayedir!

Muhammedî muhabbetle, O’nun yolunda olmak; bizi sonsuz saadete taşıyacak bir Süreyya yıldızı, sönmeyen bir kandil, batmayan Güneş, solmayan güldür. Biz o nûr ile aydınlandık; günün aydınlığı, gecenin nûru hep O’nun akisleridir...

O’nun getirdikleri, hidâyet vesîlesidir. O’nun sünnetleri, hayat kılavuzudur. O’nun sîreti, iç aydınlığıdır. O’nun nûru, gönül coşkusudur. O’nun varlığı, on sekiz bin âlemin rahmetidir.

Muhammedî muhabbetle, O’nun yolunda olmak; toprağa atılan sevgi tohumlarının Halîl’den Habîb’e geçmesi, Sıddîk olup filizlenerek yeşermesidir. Ve bu temsil, Kādir-i Mutlak’ın “el-Vedûd” isminin tecellîsiyle birleşince; insanlar arasında muhabbet, kardeşlik, birlik ve beraberliğe dönüşür. Fedakârlıkla sulanır, çileyle olgunlaşır; kulluk ve hizmetle meyve verir.

O; «Ümmetî!.. Ümmetî!..» diyerek bizi en üst derecede seven bir Peygamber’dir. O’nsuz olmaz. O Hâtemü’l-Enbiyâ, Sidretü’l-Müntehâ’nın muhteşem misafiri, semâlar âleminin en kabul görmüş sevgilisidir. O, mahşer gününde peygamberlerin bile medet umduğu bir sığınaktır. O, aşk kapısıdır. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; İslâm’ın bütün umdelerini kemâlin zirvesi olan şahsında toplamış, mükemmel bir ahlâk timsâli, “üsve-i hasene”dir.

Rasûl-i Zîşân, Nebiyy-i Muhterem, Nûr-i Efşân; Hakk’ın nûrunu bütün cihana yayan bir nûr-i dilârâdır. Rahmet rüzgârları O’nun nûruyla eser, ilâhî aşk bülbülleri O’nun nûruyla öter. O’nun nûruna pervâne olmayan, iki dünyada hüsrana dûçâr olur.

Bezm-i Âlem Vâlide Sultan, ne güzel ifade ediyor:

Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl,

Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl?

Muhammedî muhabbet, kâinattaki varlıklara yüce Rabbin esmâ tecellîleriyle ayrı bir mânâ kazandıran sır hazinesidir. Dolayısıyla eşyadan esmâya ulaşma yolu, Muhammedî muhabbet yolundan geçer. Muhammedî muhabbet, ilâhî aşkın insan yüreğinde ulaştığı en mükemmel mânevî yükseliş vesîlesidir.

O’nun sevgisini yüreğimizde ne kadar büyütürsek, biz de o denli yüceliriz. İnsanlık eğer yücelik yolunda mesafe katetmek istiyorsa, O’na tâbî olmalıdır. Devrin getirdiği problemlere çözüm arayanlar, yine O’na müracaat etmelidir. O -aleyhissalâtü vesselâm-; saadete giden yolda, umut kıvılcımlarını beşeriyet ufkuna taşıyacak yegâne rehberdir.

O hâlde kalplerin en ıssız köşelerine, rûhun en derin ürperişlerine, Muhammedî muhabbeti yerleştirelim. O’nun yolunda yürüyelim, sünnetlerine ittibâ edelim. Zira O’na duyduğumuz hürmet, itaat ve muhabbetin seviyesi, îmânımızın seviyesini gösterecektir.

Şu ışıl ışıl Mevlid-i Nebî ayında, Muhammedî muhabbetle, O’nun yolunda olmak; sıkıntılı mekânlara rahmet dağıtmaya, oralara yeni bir hayat üflemeye vesile olacaktır. Kararan ve katılaşan kalpler, bunalmış ve çaresiz ruhlar O Efendiler Efendisi’ne bağlanınca; kasvet ve karanlıklar kalkacak, bereket, saadet ve huzur ruhlara kök salacaktır. Huzur arayan beşeriyet, ancak O’nun nûruyla gerçek huzura kavuşacaktır.

İlâhî sevginin istikâmeti, Muhammedî muhabbet yolunda olmaktan geçer. Muhammedî muhabbet, gönüllerimize tarifi imkânsız güzellikler takdim etti. Sonsuzluk ufkuna nasıl erişileceğinin sırlarını bize öğretti. Kâh içli gözyaşlarıyla kâh uzun uzun secdelerde kalışlarıyla kâh gizli açık duâ ve niyazlarıyla vuslat demlerinden istifade etmenin yollarını gösterdi.

O -aleyhissalâtü vesselâm- gâye insan...

O -aleyhissalâtü vesselâm- ufuk peygamber...

O -aleyhissalâtü vesselâm- ümidin temsilcisidir.

O -aleyhissalâtü vesselâm- kalplerin en kâmil tabîbi, gönüllerin hekimidir.

O -aleyhissalâtü vesselâm- bizi Hakk’a eriştiren yolda en büyük kılavuzumuzdur.

On beş asra yakın zamandır devam eden O’nun muhabbet kervanına dâhil olmak, bizim için ne büyük bir lûtuftur!

O’nun muhabbetiyle O’nun yolunda olmak, bizim için ne büyük bir ikramdır!

Şefaat niyâzıyla...

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle