İnsanın iki doğumu vardır. İlki, anne ve babasının eliyle gerçekleşen maddi doğumdur. Bu doğumu kimse kendisi tercih etmemiştir. Maddi dünyaya doğumumuzun ne zamanını ne zeminini ne de faillerini seçemedik, böyle bir imkân verilmedi. Ebeveynimiz de, içine doğduğumuz muhit de, geldiğimiz zaman da murâd olundu. Ne biz kendimize talip olduk ne yakınlarımız bize…
İnsanın bir de mânevî doğumu var. Kalbin hakikate uyandığı, ruhun yeniden hayat bulduğu bu doğum, büyük oranda irademizle gerçekleşiyor. Mânevî doğumun maddi doğumdan farkı irademizin oynadığı roldür denebilir. Mânevî doğumumuzda kendisiyle hakikate uyanacağımız şahsı ya da muhiti istersek seçebilme imkânımız oluyor. Maddi doğumda elimizden bir şey gelmiyor ama mânevî doğuma talip olabiliyoruz.
Bir mânevî doğum istiyor muyuz? İstemek şarttır, çünkü tezkiye farz-ı ayndır. Kurtuluşa erenler nefislerini temizleyenlerdir. Temizlik kimle olur, nasıl olur, bunu ehli söylesin ve anlatsın. Bize düşen bunun ancak istemek ve irade etmekle gerçekleşeceğini söylemektir. Niyet etmek ve bu niyeti sonuna kadar pörsümeden tazeliği ile muhafaza etmek bu işin özü ve yolun sonuna kadar bizi bırakmayacak kısmıdır. O yüzden müride, isteyen, irade koyan anlamında mürid denmiştir.
Eskimez lisanımızda mânevî doğuma talip olanın “taharri” yapması beklenirdi. Taharri, sormak, soruşturmak, araştırmaktır. Mânevî doğuma talipseniz bunun kime nasip olacağını, elini tutacağınız şahsın ya da muhitin şer-i şerife mutabakatını taharri eder, araştırırsınız. Mürid olmanın ehemmiyeti tam da burada ortaya çıkar. Mürid, bir şahsı ya da muhiti seçer, tercihinin neticesi ile yeni bir âleme doğar. Nasıl bir dünyaya doğmak istiyorsanız, öyle bir şahıs ve muhit seçersiniz.
Mevlid-i Nebevi ayındayız. Canımız Peygamberimizin doğumu ile insanlık yeniden hayat buldu. O’nun doğumu kıyamete kadar mânevî doğum arayan herkesin istifade edeceği bir doğumdur. Halimizden ve dünyanın gidişatından memnun değilsek, bir mânevî doğum arayışındaysak O bir fırsattır. O’nun dünyayı teşrifi ile insanlık nasıl yeniden doğduysa biz de kendi cahiliyemizden tevhidin dünyasına O’nun solmaz pörsümez ahlâkı ve sünneti ile yeniden doğabiliriz.
Bir mânevî doğum istiyor muyuz? Adres Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz ve O’nun nurlu yolunu devam ettiren Peygamber varisi âlimlerdir. Taharri edelim: O’nun hayatını, cihadını, arkadaşlarını ve nurlu izinden giden varislerini… Niyet edelim: Bir ömür O’nun sünneti hayat tarzımız olsun, O’nun derdiyle dertlenelim, sadrımızı O’nunla ihya edelim ve açtığı altın yolda yürümeye azmedelim. Mevlid-i Nebevi umarız böyle bir mânevî doğuma ve arınmaya vesile olur; tebrik ediyoruz.
Yeni dönem kampanyamız başladı. Bu sene abone olacak okuyucularımıza 12 sayı Altınoluk, 12 sayı Altın Çocuk dergilerimizin yanında Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocamızın “Kıssaların Diliyle Mü’minin Gönül Ufku” isimli göz nuru eserini hediye ediyoruz. Bu ay dergimizin maddi ve mânevî dostluğunu fiilen yürüten dostlarımızla buluşup hediye kitabımızı ve yeni dönemi istişare edeceğiz. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, bir sonraki ay buluşmak ümidiyle hepinizi Allah’a emanet ediyoruz.
YORUMLAR