Dilciler zulmü “Eşyayı lâyık olduğu yere koymamak” olarak tarif ederler. Bu da bir şeyi ya noksanlaştırmak ya fazlalaştırmak ya vaktini geciktirmek ya da asıl yerinden saptırmak suretiyle olur. Buna karşılık zulümden kaçınmanın yolu da hem haksızlık etmemek hem haksızlığa uğramamaya çalışmak hem haksızlardan yana olmamak hem de onlara ilgi duymamaktır.
Allah Teala, kendisi zulümden münezzeh olduğu ve kullarına zerre kadar zulmetmediği gibi bize de zulmü yasaklar. “Ne zulmedin ne de zulme uğrayın”[1] emr-i ilâhisi “Lâ darara ve lâ dırâra” y...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR