Gönül ancak mamur olunca dergâh olur. Bu ise “lâ süpürgesi” ile kalpteki havâtırı kovmakla mümkündür. Hakk’tan başka hiçbir şeye yer kalmadığında orası Çalab’ın tahtı olur. Gönül değerini o vakit bulur. Kelâm-ı kibârda söylendiği gibi “şerefü’l-mekân bi’l-mekîn” yani bir mekânın şerefi orada bulunanlardan gelir. Kalp derûnuna neyi sığdırmışsa kıymetini ondan alır.
Dergâh lügatte kapı önü ve kapı mahalli gibi anlamlara gelmektedir. Dervişlerin, bir şeyhe bağlanıp ondan aldıkları manevî terbiye ile Allah’a ulaşmaya gayret ettikleri bu mekâna niçin bu is...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR