Necib'in kafasının tası atmış, adamı yakalasa boğazını sıkacak ama mesafeyi bozmamak için adama yaklaşamıyor. Otobüstekiler Necib'in tarafını tutuyor ama hiç kimse kimin "beyfendi" olduğuna karar veremiyormuş... Meğer adam berduşun biriymi
Motorcu dediğim kişi namını traktör motorundan almıştır. Kendisi de yakışıklı idi ama yakışıklı olduğundan değil, köyde ilk ve tek traktör sahibi olduğundan nam salmıştır. Köy muhtarından daha fazla itibarlı ve havalıdır. Traktörünü tarla sürmekte
Selâmi’nin akıl tarafı beni ilgilendirmez ama saf ve temiz bir arkadaştır. Evde kendisinden daha akıllı bir şeyin olmasını istemiyorsa da, var: Eşi Nesibe hanım... Nesibe hanım da evde kendisinden başka akıllı bir şeyin olmasını istemediğinden o da a
İki yıl önceki bayramları özlüyoruz ama yine de şükrediyoruz… Kısıntılarla, sıkıntılarla: maske, mesafe, temizlik diyerek bugüne kadar geldik… Gelemeyenlere Allah rahmet eylesin. Tedbir bizden, takdir Allah’tan.
Hiç kimsenin aldırdığı yok: Kaçak parti düzenliyorlar, kaçak kumar oynuyorlar… Karantinadan kaçıyorlar otobüste yakalanıyorlar. Maske takmıyorlar, temizlik ve mesafe kuralına uymuyorlar, virüslü oldukları halde sokakta, markette, pazarda dolaşıyorlar
Bizim hanım sabırlıdır. Bir yıldır evde uzanıp yatmama ses çıkarmıyor, arada sırada “mecburum” diyor. Diyor da ben çok mu hevesliyim evde oturmaya… bir an evvel normale dönsek diye söylendim mi, hanım: “Nerde o günler!” diyor. Diyor sanki Korona’ya d
Büyük-küçük ayırmıyorum, herkesi telefonla arıyorum. Şimdi bizim Cevdet’i arayacağım. Cevdet iyidir hoştur ama ibadetle arasına biraz sosyal mesafe koymuştur. Eski mahalleden tanışırız. Ezan okunduğu zaman şaka yollu: – Hadi hoca sizi çağırıyor der,
Değerli emekli arkadaşlarım! Sıranız gelince hemen aşı olmaya koşun... “Yerliydi, yabancıydı” diye bakmayın: “Virüs Çin’den geldi,” dediler, belki de Çin’den gidecektir. Bir an evvel normale dönmeye gayret edelim yoksa yavaş yavaş arkadaşlar aklını o
Bu yaş meselesinden dolayı işimiz yaş arkadaşlar. Ben de yaş kısıtlaması dolayısıyla biraz dolaşıp öğle vakti eve geldim. Çocuklar, elinde bir tepsi ile yanıma geldi. Yiyecek bir şey zannettim, karnım da acıkmıştı. Tepsinin de dumanı tütüyordu.
Maske ile dolaşanlar çok ama bir de maskesiz dolaşanlar var. Daha doğrusu hepsinde maske var: Kimisi koluna takmış bileklik gibi, kimisi çenesinin altına çekmiş avlanacak keklik gibi... Kimisi alnına çıkarmış, ağa gibi, kimisi burnunun altına çekmiş,
