Kâmil Olmak İster İsen
Dostu bulmak ister isen. Yüreğini pâk edesin,
Dostu bulmak ister isen. Yüreğini pâk edesin,
İçine kızgın yağlar doldurulur. Ney’in derdidir bu yağ? İnsanoğlunun sermayesi gibi onun sermayesi de derdidir çünkü. Yedi yara taşır o naif bedeninde. Yedi sevda yarası. İşte o yaralarını açıp kapadıkça inler.
Süleyman İbni Surad radıyallahu anh şecaatli olduğu kadar, muhabbet ve merhamet dolu, rakik bir gönle sahibti. Kavmi arasında sevilen, hürmet edilen, saygın bir kişiliği vardı.
Din cansuyudur!
Ölüm kapısından girilen ahiret hayatı, dünyadaki anlamda zamanla mukayyet değildir. Ve o sonsuzluk deryasında kabir hayatı, mahşer, mîzan ve sırat gibi merhaleler vardır. İnsanın yolu bütün bu aşamalardan geçerek ya cennet bahçelerinden birine ya da
Emr-i bi’l-ma’rûf imiş ihvân-ı İslâm’ın işi, Nehyedermiş bir fenalık görse kardeş kardeşi. Mehmed Âkif Ersoy
Cenâb-ı Hak, kullarından her an “istikâmet” üzere bulunmalarını, yani “emrolundukları gibi dosdoğru” olmalarını istemektedir.1 Bunun için de insanlara örnek alacakları en doğru şahsiyetler olarak peygamberleri lûtfetmiştir. O peygamberleri güzel ahlâ
Hz. Hatîcetü’l-Kübrâ Vâlidemiz Efendiler Efendisini s.a.v. tanıdıktan sonra, “Fahr-i Kâinât sevdasına düştükten sonra benim için dünya bitmiştir. Dünya artık sadece hizmet için vardır,” demiştir. Hz. Hatîce Vâlidemizden öğrendiğimiz şey, sadece aşkın
Sevincin taştığı hayat dolu bir bakış yada merakla heyecanın karışımı ama mutlaka var olmak isteyen bir duruş mu? Yazık ki hayır. O güzelim genç yüzlerde gördüğüm maalesef genellikle acı dolu bir varlık sorgulayışının eşlik ettiği yaşamı bir ceza ola