İslâm düşüncesi maddeyi (eşyayı) ruhun karşıtı olarak konumlandırmaz. Eşya, varlığın farklı bir açıdan anlam kazanmasıdır. Maddî nimet ve varlıklar, manevî kimliğin yok etmeye çalıştığı bir düşman değil, çok sayıda örnek üzerinden delil getirilebildi
Modern toplumlar ubudiyet sıfatlarından yoksun, teslimiyet ve fedakârlıktan bihaberdir. Dünya mütevazı ve sadık müridlerden mahrumdur. Müridlik sıfatının kaybı, Ümmet-i Muhammed'in en büyük kaybıdır. Dünyayı dervişlikten, talebeden mahrum bırakırsak
Biz dönüp dolaşıp mutlaka Allah’a döneceğiz. Başta yok iken Allah’tan geldiğimiz gibi sonunda da yine O’na varacağız. Visâle erip Allah ile bâkī olacağız. Bu iman ile O’nun rızasını kazanmayı ümid ediyoruz. Mihnetlerle dolu dünyanın en büyük tesellîs
Onlar özgürleşen vatanlarına geri dönüyorlar. Geride sayısız hatıra bırakıyorlar bize. Bıraktıkları bir şey daha var. O da her biri silinmeyecek bir kalemle kayıt altına alınmış olan tavrımız. Yerini yurdunu terk edip gelmiş birer mazlum bilip gönlüm
Bugün bir sosyal güven krizi yaşıyoruz. Uluslararası endeksler ülkemiz insanının birbirine güven duymada çok gerilerde kaldığını gösteriyor. Güven, sosyal çimentodur. O gitti mi temel sarsılır. Temel sarsıldıysa da en ufak bir krizde yıkılma mukadder
“Emanet” hayatın merkezinde yer alan en önemli kavramlardan biridir. Kişinin kendisinin güvende olması, Kureyş suresinde bildirilen ve hayat için zaruri olan iki ihtiyaçtan biridir. Kendini emniyete alan birinin başkalarına güven vermesi de toplum ha
Paranın ilimden daha değerli olduğunu düşünmek cahilliktir. Faydalı ilim kişiyi hata yapmaktan korur. Ayrıca parayı doğru harcayabilmek için bile bilgi lazımdır. Zengin ancak gerekli bilgiye sahipse parasını doğru bir şekilde değerlendirebilir. Mal t
Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Allah şifayı dört şeyde yaratmıştır: Çörek otu, hacamat (kan aldırma), bal ve yağmur suyu.” (Buhari, Tıp,24, Müslim, Selam,91, Tirmizi,Tıp,31, Müsnet, III,19) Bir adam Hz. Ali (r.a)’a gelerek hafızasın...
İklim değişimin giderek ağırlaştığı bir zamanda popüler hale gelen karbon ayak izi, su ayak izi gibi kavramlar kadar önemli bir diğeri: Dijital ayak izi… Her yerde izler bırakıyorsunuz, ondan sonra da mahremiyetten bahsediyorsunuz. Bu ne yaman çeliş
İslam Hukuku’nda esas gaye harp etmek olmadığı gibi, harp olması durumunda dahi itidalli olmaktan taviz verilmemiş, esirlere insanca muamele edilmiş, harple alakası olmayan kimseler korunmuş, düşmana harp edilmemesi için birçok tercih sunulmuş, herke
