Raşidûn’dan olmak, sadece doğru yolda olmak değil; doğruyu sevmek, savunmak ve yaşamak demektir. O hâlde, Rasûlullah’ın (s.a.v.) sünnetiyle hizalanan bir hayat bizim için en büyük rüşd vesilesidir. Bunun aksine yanlış tevillerle dini kendi arzu ve heveslerimiz doğrultusunda eğip bükmenin ise başımızı derde sokup bizi sıkıntıların kucağına bırakacağı anlaşılmaktadır. Öyleyse rüşd, sadece aklın değil, kalbin de işidir.
Rüşd, dünya ve ahiret işlerinde doğruluk, düşünce ve davranışta tutulan doğru yol ve isabetli görüş, hakla bâtılı ayırt edebilme melekesidir.[1] Onun zıddı ise ğayy yani eğrilik, sapkınlık v...
Dergi yazılarını okumak için abonelik gerekmektedir!
YORUMLAR