GENEL

Zamana, Mekâna ve Ruha Sirayet Eden Edep

Osmanlı halkı, Sahabe Efendilerimiz gibi İslam ahlakını en güzel örnekleriyle yaşatan bir toplum olmuştur. Bu edep ticaretten günlük hayata, aile ilişkilerinden eğitime kadar hayatın her alanına sirayet etmiştir. Birbirlerine karşı son derece saygılı


Dünya Ahiret Dengesi

Biz dünya ve ahiret dengesi derken bunların ikisi de eşit değerdedir demiyoruz. Bunlar birbirlerinin devamı, sebep ve sonuçlarıdır. Birisi olmadan diğeri de olmaz diyoruz. Fakat asıl olan sonuçtur. Sebepler sonuçlar için vardır. Dengeden kastımız, dü


Sahibi Değil Şahidiyiz

“Mal sahibi Allah’tır. Bizler malın sahibi değil şâhidiyiz. Yaratılışın mucizesine şahit olmaya geldik aslında. O, dilediğine verir, dilediğinden alır. Bize ise sadece hayır olarak, önden gönderdiğimiz salih amellerimiz kalır.”


Dört Kitabın Mânâsı

Allah insanı farklı mânâlar arasında irtibat kursun, keşfetsin, idrak etsin ve böylece sevsin ve sevilsin diye yaratmıştır. Okumak Rabbimizin adıyla olursa hem sevilecek olanı keşfeder hem de sevilecek bir yere terfi ederiz. Okumak tefekküre, tefekkü


Meditasyon mu Tefekkür mü?

Mindfulness (farkındalık), vipassana (içgörü) ve hatta düşünmemeyi düşünmek gibi uygulamalar, zihnin dünyevî huzurunu ve acılardan kurtuluşunu hedefler. Ancak Budist meditasyonu nihâyette ben-merkezlidir ve yalnızca kişinin nefsânî huzuruna odaklanır


Tefekkürün Cazibesi: Bir Dönüşüm Hayali

Sabah Sabah ezanı okunmuş, güneşin doğmasına dakikalar kalmıştı. Alarm sesiyle irkildi. Henüz yatağından kalkmadan telefonuna uzandı; mesajlar, bildirimler, haberler… Kalbi henüz uyanmamışken zihni dünya yüküyle doldu. Bir şeyler atıştırmaya çalışır...


Yusûfî Kardeşlik Modeli

Zamanın ve insanın değiştiği çağlarda, kardeşliğin de anlamı eksiliyor. Kalpler, çıkar hesaplarıyla daralırken; affetmenin, sabretmenin, ikramda bulunmanın ve dua etmenin kıymeti unutuluyor. Oysa tarihin ve vahyin derinliklerinden bize ulaşan bir kar...


Hayatının Merkezinde Ne Var?

Hayatımızın merkezine ne koyduğumuz, varoluşumuzun yönünü ve anlamını belirleyen en kritik sorudur. Nefsani arzuların peşine düşmek, gelip geçici dünya menfaatlerine saplanmak, modern çağın yalnızlık ve anlamsızlık girdaplarına sürüklenmek kaçınılmaz


Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e Suikast Teşebbüsü

Maddi ve manevi açıdan güçlü olmak, bilgi ve tecrübe açısından muktedir olmak, ince sezgiye, derin düşence ve yorumlara malik olmak ve bu çerçevede önlemler almak, ehl-i küfrün hile ve tuzaklarını boşa çıkarmaya en elverişli yoldur.


Ulu Türkistan Çınarları

Ömür dediğin birkaç takvim yaprağı. Takvim yaprakları koparılıp atılsa da sararmış yaprakların arkasında yazılanlar bir ömür unutulmuyor. Amine Ece’nin günümüze taşıdığı tarihte zulüm, gözyaşı, hüzün var. Kan dökecek kabiliyette olan insan kıyamete k