Es-Sâdık el-Emin
Sıdk; sözün öze ve haberin kendisinden haber verilen şeye mutabık, uygun olmasıdır. Övülen bu güzel hal sadece sözde değil, niyet, irade, azim ve amellerde de olur ki her biri özelde ayrı ayrı kişilik hususiyetlerine tekabül eder.
Sıdk; sözün öze ve haberin kendisinden haber verilen şeye mutabık, uygun olmasıdır. Övülen bu güzel hal sadece sözde değil, niyet, irade, azim ve amellerde de olur ki her biri özelde ayrı ayrı kişilik hususiyetlerine tekabül eder.
Ümitlerimizin Hakk’ın rızasına uygun bir muhtevada olmasına dikkat ederken, korku ve endişelerimiz bizi Yüce Rabbimize olan îman, tevekkül ve teslimiyetimizi zedeleyecek bir duruma düşürmemelidir.
İmkânların daraldığı zor zamanların bedelini sadece imkânı olmayanlar ödememelidir. İmkânı geniş olanlar hem ellerinden geleni yapmalı hem de “imkânım var, her şeyi elde edebilirim” fikr-i fâsidinden kurtulmalıdır. İsraf, gösteriş ve şımarıklıktan uz
İyiye, doğruya ve güzele ulaşmak isteyen birinin, ilk olarak samimi bir şekilde tevbe etmesi ve içinde yaşadığı kötü çevreyi mutlaka terk etmesi gerekir. Güzel, temiz ve mutlu bir hayatı kucaklayıp ömür boyu bahtiyar yaşamanın ikinci şartı ise iyi ki
Dünyayı âhirete tercih ederek sadece dünya öncelikle bir hayat yaşayanların sonunda yaşayacakları pişmanlıklar bütün tafsilatıyla anlatılırken dünyayı bir vasıta ve imkân olarak görüp âhiret öncelikli hayat yaşayanların ise nâil olacakları ebedî mutl
Allah Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir taraftan ashabını/ümmetini mutlaka cemaate/camiye teşvik etmiş, diğer taraftan da fıkhî mazeretler olmadan cemaate katılmayan mü’minleri de ağır müeyyidelerle inzâr etmiş/korkutmuştur. Efendimi
Sohbetler, dikkat edilirse ana kaynak (Kur’an) ve Allah Rasûlü ile bağ kurabilme yolu, sadece bir bilgi nakli değil, kalblerin buluşması vasıtasıdır. Kalbler açılabilirse Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-‘den akıp gelen feyz-i ilahi, silsile yo
“Kimin kalbini Allah Kur’an'la süslemiş, onu kâfir iken İslam’a ulaştırmış ise, o da Kur’an’ı diğer sözlere tercih eylemiş ise işte o kimse kurtuluşa ermiştir. Doğrusu Allah’ın kitabı sözlerin en güzeli ve en beliğîdir. Öyleyse Allah’ın sevdiğini sev
Yüce kelâmın doğru anlaşılabilmesi için özellikle Kur’an-ı kerim belirli esasları önümüze koymakta, ilâhî kelamın âyetlerini özellikle kalbî bir huzurla okuyup anlama gayreti içinde olan ilim ehli büyükler de bu esasları Kur’an’ın insanı götürdüğü do
Ders kitapları Kur’an, muallim ve mürebbileri bizzat Rasûl-i ekrem –sallallâhu aleyhi ve sellem- olan ashab-ı kiram, her ayeti gökten sunulan ilahi bir sofra olarak kabul ediyor, ilahi ölçütleri anında hayata geçirirken, mal ve can emânetlerini de ka