Geçici Sözlerin Arasında Geçip Gidenler

Mabed-i Süleyman'ı geri verin Hüdhüd'e!

Ey yürüyenler geçici sözcükler arasında!
Sırtlanın isimlerinizi, defolun
Saatlerinizi çekin zamanımızdan, defolun
Denizin maviliğini, belleğin kumlarını
çalın dilediğinizce çalın
Dilediğinizce fotoğraf çekin ki anlayın
anlayamayacağınızı
toprağımızdaki bir taşın
nasıl öreceğini göğün çatısın

Ey yürüyenler geçici sözcükler arasında!
Sizden kılıç, bizden kan
Sizden çelik ve ateş, bizden et ve can
Sizden yeni bir tank, bizden taş
Sizden gaz bombası, bizden yağmur
Bizim üstümüzde de sizinki gibi gök ve hava
Hissenizi alın kanımızdan, defolun
ve danslı yemekli bir akşam partisine gidin
Bize düşen korumaktır şehitler gülünü
Bize düşen yaşamaktır dilediğimizce

Ey yürüyenler geçici sözcükler arasında!
İğrenç tozlar gibi dilediğiniz yerden geçin 
ama
uçan haşarat gibi dolaşmayın aramızda!
Yapılacak işlerimiz var toprağımızda
Buğdayımız var yetiştireceğimiz
bedenimizin teriyle sulayacağımız
Sizi hoşnut kılmayacak şeylerimiz var burada:
Bir taş ya da bir keklik
Alın maziyi, dilerseniz çıkarın elma pazarına
Dilerseniz sedef bir sini içinde
Mabed-i Süleyman’ı geri verin hüdhüde
Bizimdir sizi hoşnut kılmayacak şeyler:
Bizimdir yarınlar
Yapılacak işlerimiz var toprağımızda!

Ey yürüyenler geçici sözcükler arasında!
Yığın kuruntularınızı boş bir çukura, defolun
Ayarlayın akrebini zamanın
kutsal buzağının meşruiyetine
ya da 
tabanca müziğinin vaktine!
Bizimdir sizi hoşnut kılmayacak şeyler, defolun
Bizimdir sizde olmayanlar: Halkı kan ağlatan bir vatan
unutkanlığa ya da belleğe yaraşan bir vatan

Ey yürüyenler geçici sözcükler arasında!
Nerede isterseniz orada oturun ama oturmayın aramızda
Geldi artık gitme zamanınız
Nerede isterseniz orada ölün ama ölmeyin aramızda
Yapılacak işlerimiz var toprağımızda
Burada bizimdir mazi
Bizimdir hayatın ilk sesi
Bizimdir bugün
Bizimdir gelecek
Burada bizimdir dünya ve ahiret
Defolun toprağımızdan
denizimizden, karamızdan
buğdayımızdan, tuzumuzdan, taşımızdan
defolun her şeyimizden!
Defolun
belleğimizdeki anılardan

ey yürüyenler geçici sözcükler arasında!

 

Mahmud Derviş (1988)

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle